Tüm dünyaya hizmet veren kamu iktisadi teşekkülü Türk Hava Yolları ile birlikte ihtişamıyla her yerde övgüler alan yeni İstanbul Havalimanı, havalimanı fikrini artık yalnızca seyahatler ve aktarmalara yönelik bir kalkış yeri olmanın ötesine taşıyarak birçok lüks ve duyusal deneyimin merkezi olarak yeniden tanımlıyor.
Eski Atatürk Uluslararası Havalimanı artık yok. Onun yerini kozmik stratejik etkisiyle İstanbul Havalimanı dolduruyor. Hem de ne havalimanı! İlerleyen dönemde dünyanın en büyük havalimanı olması bekleniyor. 10,25 milyar avroluk maliyetiyle Türkiye tarihindeki en büyük ve en pahalı gelişim projesi durumunda. Akdeniz çevresinde yeni bir merkez ve Orta Doğu ile dünyaya açılan son derece modern yeni bir kapı olan yeni havalimanı, 300 uluslararası uçuş noktasıyla Türk Hava Yolları’nın yeni simgesi haline geldi.
Havalimanının, 76,5 milyon metrekarelik bir kompleks üzerine kurulu, iki pistten oluşan ve yıllık 90 milyon yolcu kapasitesine sahip ilk fazında 1,4 milyon metrekarelik bir terminal bulunuyor; Ayrıca 28 ile 44 metre arasında değişen tavan yüksekliği ve 143 yürüme platformu da diğer özellikleri arasında. Kalan beş aşama ve dört terminal 2028 itibarıyla tamamlandığında, altı pistli İstanbul Havalimanı yılda 200 milyon yolcu taşıyabilecek. Böylece dünyanın en yoğun havalimanı konumuna gelecek.
En çok da Boğaziçi ve İstanbul’un yedi tepesinden esinlenen havalimanı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye’nin ihtişamını ve çok sayıda binada bulunan ve güneş ışığını filtrelemenin yanı sıra şehrin tarihi yapılarını da gözler önüne süren 313 kubbeli şehir İstanbul’un kültürel zenginliğini yansıtıyor. Mimarlar ayrıca, strateji danışmanlığında ve marka tasarımında dünya lideri Fransız grup Interbrand Paris tarafından seçilerek bir araya getirilen sayısız moda ve lüks butikler (kimileri için sanat eseri) ile çevrelenmiş uçsuz bucaksız “akış tünelleri” oluşturdular: Hermès, Dior, Prada, Cartier, Bvlgari, Ralph Lauren, Louis Vuitton, Gucci, Céline, Fendi, Ermenelgildo Zegna, Saint Laurent, Mickael Kors ve L’Occitane. Adeta bir alışveriş cenneti olan havalimanı perakende alanı, 53.000 metrekarelik bir alanı kaplıyor ve Türkiye’de küresel lüksün en önemli vitrini konumunda.
Türk moda ve yaşam tarzı markaları da Vakko, Desa, Mehry Mu, Saat & Saat ve Gilan gibi isimlerle eşit oranda temsil ediliyor. Localar, seçkin hizmetler ve Unifree Duty Free mağazaları ile birlikte sayısı kafe, restoran, gurme ve lezzet tezgahları… En az ihtişamlı mağazalar kadar önemli lezzetli mezeler, dolu dolu akışkan peynirli künefe ve yerel lezzetler ile yeni mega havalimanı kesinlikle tüm duyuların buluşma merkezi!