Yaratık, Bıçak Sırtı ve Gladyatör’ün yönetmeni, ünlü film yapımcısı Ridley Scott tarafından çekilen Yolculuk adlı kısa filmin, ekranlarında ve uçuşlarındaki gösteriminin üzerinden bir yıldan fazla geçtikten sonra Türk Hava Yolları, filmin farklılığını ele aldı ve sonuçları sayesinde itibarının havalandığını gördü.
Mayıs 2020’de ünlü Forbes dergisi, 1963 yapımı Rusya’dan Sevgilerle ve 2012 yapımı James Bond Skyfall gibi, arka planda İstanbul’un olduğu en iyi yedi filmi listelerken Yolculuk’tan da bahsetmekten geri kalamadı. Şaşırtıcı olan, Yolculuk’un başlı başına bir film değil de 2019’un başlarında dünyanın dört bir yanındaki ekranlar yerine, ilk olarak Türk Hava Yolları uçuşlarının küçük ekranlarında yayınlanan kısa bir reklam filmi olmasıydı. Hollywood yapımı olarak çekilen sadece altı dakikalık (1) bir film olan Yolculuk, yayınlanmasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçtikten sonra, buna rağmen kendi çapında gişe rekorları kıran bir film haline geldi. İnternette ve aynı zamanda Türk şirketinin yolcuları tarafından milyonlarca kez izlendi.
Türk Hava Yolları, hem uçuş içi hizmetlerini hem de İstanbul’un güzelliklerini sergileyen Yolculuk filmi sayesinde edindiği etki stratejisi, itibar ve reklam pazarlamacılığı başarısını, çağdaş sinemanın en önemli isimlerinden, kendisi kadar tanınan İngiliz Ridley Scott üzerinden bahisle elde etti. Ridley Scott’ı beyaz perdedeki Yaratık (1979), Bıçak Sırtı (1982), Kara Yağmur (1989), Gladyatör (2000), Cennetin Krallığı (2005), Prometheus (2012) ve Marslı (2015) gibi eserlerinden tanıyoruz. Yeteneklerini sergileyen hava yolu şirketi hem uluslararası itibarını arttırdı hem de ileri görüşlü ve avangart bir sembol haline geldi. Cesur bir seçim ve kendi içinde bir lüks manifestosu olan film bir yılı aşkın süredir dillerden düşmedi.
Yolculuk’ta Ridley Scott, İstanbul sokaklarında Hollandalı aktris Sylvia Hoeks ve Fransız aktris Aure Atika’nın oynadığı heyecan verici bir kovalamaca yaratıyor. İkisi de İstanbul’a giden bir Türk Hava Yolları uçuşunda Business Class yolculuk yapıyorlar. Şehrin göz kamaştırıcı yeni hava limanına iner inmez Aure Atika bir Range Rover’a binip şehrin en güzel otellerinden biri olan Çırağan Sarayı Otel Kempinski’ye gidiyor. Aure Atika’nın uçakta unuttuğu not defteri ve içindeki rahatsız edici çizimler Sylvia Hoeks’in kendisini takip etmesine sebep oluyor. Daha sonra Ayasofya’yı, İstanbul’un hareketli sokaklarını, ışıltılı atmosferini ve parlak renklerini Boğaz’ın kıyısına yansımaları ile görüyoruz.
Ridley Scott’un yeteneklerinin meyvesi sayesinde Türk Hava Yolları, Yolculuk ile iki değeri olan yeni İstanbul hava limanına ve şehrin tüm görülecek yerleri ve güzelliklerine çağırırken sadece altı dakika içinde Doğu ile Batı arasında da bir bağ kurmayı başarıyor. İletişimde buna “ustalık” denir. (1)